Misbah-ı Hidayet: Hidayet Meşalesi

Hz. İbrahim -as- o kurak ve ıssız çölde eşiyle minik oğlunu yapayalnız bırakıp da giderken ellerini göğe açıp şöyle yakarıyordu: “Ya Rabbi! İnsanların kalbini bunlara yönelt!” Bu duanın kabul olunduğunun en bariz delili hz. Halil İbrahim’le -as- Zebihullah*  İsmail’in -as- temiz soyu olan hz. Peygamber-i Ekrem’le -sav- onun mübarek Ehl-i Beyt’ine karşı bugün insanlığın beslediği…

İmam Ali (a.s)’ın İlmi

Ali (a.s)’ın yüksek ilmi bir makama sahip oluşu ve Peygamber’in tüm ashabı içinde herkesten daha bilgin olduğu ispatlanması zor olan öylesine belirsiz bir konu değildir. Aksine oldukça açık ve bilinen bir husustur. Ama buna rağmen bu husustaki vesvese ve şüpheleri yok etmek için aşağıdaki üç metottan biri izlenebilir: Metot İlk etapta Ali (a.s)’ın Peygamber (s.a.a)’e…

İmam Ali’nin (a.s) Doğumu ve Hz. Peygamber (s.a.a) Tarafından Eğitilmesi

Hz. Peygamber (s.a.a) ile Ebu Talip oğlu Hz. Ali (a.s) arasındaki ilişki yakın akrabalık bağı ile sınırlı değildir. Bu ilişki son derece derin fikrî ve duygusal bir ilişki olarak kendisini gösterir. Hz. Ali’nin annesi Fatıma bint-i Esed, Kâbe’nin içinde doğurduğu oğlunu kucağına alarak Kâbe’den çıktığında karşılaştığı ilk kişi Hz. Peygamber (s.a.a) oldu.[1] Hz. Peygamber bu…

Hz. Fatıma (s.a)‘nın Şehadeti

Hz. Fatıma (s.a)‘nın Şehadeti Resulullah şöyle buyurmuştur: “Fatıma’yı ne zaman görürsem, benden sonra onun başına gelecek musibetleri hatırlarım. Güya onun evine horluk ve zillet girmiş, hürmeti ve saygınlığı çiğnenmiş, hakkı gasp edilmiş, mirasını kullanmaktan men edilmiş, kaburgaları kırılmış, çocuğu düşürülmüş ve “Yetiş ey Muhammed!” diye feryat ettiğini, ama kimsenin feryadına cevap vermediğini; yardım dilediğini, ama…

Imam Sadik – 40 Hadis

Velayetin (Yöneticiliğin) Haram Kısmı 1- “Velayetin (yöneticiliğin) haram kısmı, zalim yöneticinin velayetidir ve en yükseğinden en alt makamına kadar onun tarafından (yöneticilik makamına) tayin edilen kimselerin yöneticiliğidir. Yönetici olarak onlar için çalışmak ve onlarla ticaret yapmak haramdır ve bu iş meşru değildir. Bunu yapan adam, yaptığı iş ister az olsun, ister çok, bu bulunmak büyük…

Hz. Hatice Kübra (s.a)

Hz. Hatice-i Kübra (s.a), Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) ilk eşi ve ilk Müslüman kadındır. Ümmü’l Müminin diye meşhurdur. Kendisi Kureyş eşraflarından Hüveylid b. Esed b. Abduluzza b. Kusay’ın kızıdır. Annesi Amir b. Lüey’in evlatlarından Fatıma bint Zaidetu’l Usam’dır. Cahiliyet döneminde kendisine “Tahire” denmekteydi. Peygamber efendimiz (s.a.a) ona “Kübra” lakabını takmıştır. Hz. Hatice (s.a) Bi’setten önce…

Büyük Günahların Konumu

Mümin birinin günahlarının tümü büyük de olsa bağışlanabilir. Ancak kul hakkına ait günahlar için helallik alınmalıdır. Konumuza başlamadan önce şunu belirtmek gerekir ki, günahların küçük ve büyük diye ikiye ayrılması Kur’an-ı Kerim kaynaklıdır. Nisa/31, Şura/37 ve Necm/32 bu konu hakkındadır. Bir taraftan günahların hangilerinin büyük, hangilerinin küçük olduğu hususunun Kur’an’da açıklanmaması, diğer taraftan büyük günahın…

Kadir Gecesi Bin Aydan Hayırlıdır

Yüce Rahman’ın Kadir Gecesi için tabiri “Bin aydan daha hayırlı gece” şeklindedir. Bu muazzam manalar ifade eder… İslam Dini’nin incisi Kur’an, Kur’an’ın incisi Ramazan, onun da incisi “Kadir Gecesi” dir. Zira Rahman Allah , samimiyetle ona yönelen kullarını affetmek istemekte ve bu nedenle de kapıları her zaman açık tutmaktadır. Yüce İslam dininde bazı özel günler…

Ehlibeyt Mektebinde Namaz

Namaz, Müslümanların en önemli ibadetidir. Kur’an ve hadislerde namaz için en yüce ifadeler kullanılmış ve namazın önemine vurgu yapılmıştır. Örneğin: Dinin direği, ruhun miracı, ruhu yıkayan, günahlardan uzaklaştıran, küfür ve iman arasındaki fasıla, kıyamette sorulacak ilk soru, amellerin kabul edilme şartı, kibir ve gururun kırıcısı… Namaz hicretten önce Hz. Resulü Kibriya Efendimize (s.a.a) farz olmuştur.…

İlâhi Adalet Açısından Şerler Şehit, Murtaza Mutahhari

Adl-i ilâhî açısından şerler (kötülükler) bir kaç temel başlık altında açıklanabilir: 1- Hikmet sıfatı, diğer bir deyişle hakîm olmak, Allah ve insan hakkında iki ayrı anlamdadır. İnsanın hakîm oluşunun anlamı, her işinde makul bir amaç gütmesi, en yüce ve erdemli hedefleri ve bu hedeflere erişmek için de en iyi araçları seçmesidir. Fakat Allah mutlak anlamda…