Hüccetül İslam Dr. Muhammed Hadi Mufettih
Hamd Alemlerin Yüce Rabbi olan Allah’a olsun. Bizi doğru yola hidayet eden odur. Eğer O’nun hidayeti olmasaydı doğru yola gelmiyecektik. Ona iman ediyoruz. Ona güveniyoruz, Ona tevekkül ediyoruz. Ona ibadet ediyor ve Ondan yardım ve medet talebinde bulunuyoruz. Salat ve selam ise kalblerimizin mahbubu,nefislerimizin munisi günahlarımızın şefaatçısı ve hastalıklarımızın tabibi sevgili Peygamberimiz Hatemul Enbiya, Rahmetenlilalemin Hz.Muhammed Mustafa ile risaletinin ve ilminin varisi ve sünnetinin muhafızı olan mutahhar Ehl-i Beyti ile mucadele ve dava arakadaşlarından seçkin Ashabının üzerine olsun. Allah’ın rahmeti ve bereketi ise tüm müslümanların ve bilhassa burada hazır bulunan muhterem bacılar ve değerli kardeşlerin üzerine olsun.
Hazreti Yunus denize atıldığında, kendi yaptığından pişman oldu ve kendisini yermeye başladı. Konuyla ilgili olarak Kur’an şöyle buyurmaktadır: Kur’an ilahi takdir ile Yunusun balığa yem olduğunu şu şekilde beyan buyurmaktadır:
فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٌ
“Onu büyük bir balık yutuverdi; bu sırada Yûnus, pişmanlık içinde kendisini kınayıp duruyordu.”
Tevrat balık tarafından yutulmayı şu şekilde dile getirmektedir. “Yunus denize atıldığında Allah büyük bir balık gönderdi. Balık Yunusu Yuttu. Yunus üç gün üç gece Balığın karnında kaldı.” (Yunus 1:17)
Yunusun Balinanın karnındaki münacatı.
Yunus kendisini suçlu bulup yeriyordu. Gece karanlığında, deniz karanlığında ve balinanın karnındaki karanlıkta münacat ve yakarışa başladı. Konuyla ilgili olarak Yüce Allah Enbiya suresi 87. Ayeti kerimede Yüce Allah şöyle buyurmaktadır.
- وَذَا النُّونِ اِذْ ذَهَبَ مُغَاضِباً فَظَنَّ اَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادٰى فِي الظُّلُمَاتِ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَࣗ اِنّٖي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَۚ
- فَاسْتَجَبْنَا لَهُۙ وَنَجَّيْنَاهُ مِنَ الْغَمِّؕ وَكَذٰلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِنٖينَ
“Zünnûn’u da (Yûnus) zikret! Hani öfkeli bir halde geçip gitmiş, kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Sonunda karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!” diyerek yalvardı.
“Bunun üzerine duasını kabul ettik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz iman etmiş olanları böyle kurtarırız“
Zünnûn, Yûnus peygamberin lakabıdır. Balık tarafından yutulduğu için kendisine Zünnûn lakabı verildiği söylenir. Putlara tapan Ninevâ (Ninova) halkını tevhid dinine davet etmekle görevlendirilmiş olan Hz. Yûnus, halkı uzun süre dine davet etmesine rağmen kendisine çok az kimse iman etmişti. Bu durum karşısında ümidini yitiren Yûnus, kavmine kızmış, onların başına gelecek bir musibetten kendisini kurtarmak için gemiye binip şehirden uzaklaşmıştır. Bindiği gemi, yükünün fazla olması sebebiyle batmaya yüz tutunca geminin yükünü hafifletmek üzere çekilen kura neticesinde denize atılmış ve bir balık tarafından yutulmuştur. İşte Yûnus’un karanlıklar içinde yaptığı duadan maksat bu balığın karnında iken yaptığı duadır. Yüce Allah Yûnus’un duasını kabul ederek onu bu sıkıntıdan kurtarmış, balık onu hasta bir halde açık bir yere bırakmıştır; Yûnus iyileştikten sonra tekrar kavmine dönmüştür. Kendilerinden ümit keserek terkettiği kavmi ise, sonunda gerçeği görerek putperestliği bırakmışlar, tövbe edip Allah’ın birliği inancına döndükleri için azaptan kurtulmuşlardır.
Başka bir rivayete göre Hz. Yûnus kavmine, inanmadıkları takdirde bir azaba uğrayacaklarını bildirmiş, ancak onlar tövbe edip imana geldikleri için bu azap tahakkuk etmemiştir. Onların imana geldiklerinden habersiz olan Yûnus, belirttiği azabın vaktinde gerçekleşmediğini görünce kendisinin alay konusu olacağını düşünerek kızgın bir halde kavminden ayrılıp gitmiştir (Yûnus ve kavmi hakkında daha fazla bilgi için bk. Yûnus 10/98; Sâffât 37/139-148; Kitâb-ı Mukaddes, Yûnus, 1/1; 4/11).
Tevrat Hz Yunusun Balinanın karnındaki yakarış ve münacatını geniş bir şekilde vermektedir.
Yunus balığın karnından Tanrısı RAB’be şöyle dua etti: ”Ya RAB, sıkıntı içinde sana yakardım, Yanıtladın beni. Yardım istedim ölüler diyarının bağrından, Kulak verdin sesime. Beni engine, denizin ta dibine fırlattın. Sular sardı çevremi. Azgın dalgalar geçti üzerimden. ‘Huzurundan kovuldum’ dedim, Yine de göreceğim kutsal tapınağını. Sular boğacak kadar kuşattı beni, Çevremi enginler sardı, Yosunlar dolaştı başıma. Dağların köklerine kadar battım, Dünya sonsuza dek sürgülendi arkamdan; Ama, ya RAB, Tanrım, Canımı sen kurtardın çukurdan. Soluğum tükenince seni andım, ya RAB, Duam sana, kutsal tapınağına erişti. Değersiz putlara tapanlar, Vefasızlık etmiş olurlar. Ama şükranla kurban sunacağım sana, Adağımı yerine getireceğim. Kurtuluş senden gelir, ya RAB!”. RAB balığa buyruk verdi ve balık Yunus’u karaya kustu. (Yunus, Bölüm 2)
Yûnus kıssasından çıkan sonuç şudur: Allah Teâlâ peygamberlerini, başlarına gelen olağan dışı olaylarla eğitmiş, zorlu geçecek bir tevhid mücadelesine hazırlamıştır.
)»
پیغمبران نگر که چه محنت کشیدهاند هر یک به مسکنی دگر اندر غریبوار
یونس به بطن ماهی و یوسف میان چاه موسی میان تیه و محمد میان غار
Peygamberlere bir bakı ver. Ne sıkıntılar çekmişlerdir
Her biri bir başka gurbet ve yanlızlık yaşamıştir.
Yunus balığın karnında. Yusuf kuyunun dibinde.
Musa tıh çölünde ve Muhammed ise mağaralarda
İsa bir şehirden diğerine, bir beldeden diğerine kaçışta
Hazreti Yunusun duası bizler için de büyük bir önem arzetmekte ve ibret almamız gerekmektedir.
فَلَوْلَا أَنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُسَبِّحِينَ؛ لَلَبِثَ فِي بَطْنِهِ إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ؛
“Eğer o, Allah’ın şanını yüceltenlerden olmasaydı kıyamete kadar balığın karnında kalacaktı.”
Malumunuz olduğu üzere Hazreti Yunusun Duası Yunusiye münacatı olarak şöhret bulmuştur. Bu zikri secdede okumak çokca tavsiye edilmiştir. لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ، سُبْحَانَكَ، إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ؛
“Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben kötü işler yapmışım!”
Kur’anı Kerimin ifadesiyle bu münacat hz Yunusun kurtuluşuna vesile oldu.
وَكَذَلِكَ نُنْجِي الْمُؤْمِنِينَ Müminleri böylece kurtarırız.
İnsanın balinanın karnında canlı kalması ve dışarı çıkması mümkündür.
Bazı insanlar Hz Yunusun kıssasının gerçekliğinden kuşku duymaktalar, şüphelenmekteler. Yani bu kıssayı sembolik olarak değerlendirmekteler. Çünkü böyle bir hadisenin baş göstermesinin mümkün olamıyacağını ve ilmin bunu teyid edemiyeceğini düşünmekteler. Bunun üçün bazı hiristiyan ve yahudi theologlar ve tarihçiler Yunusun bindiği geminin adının büyük balina gemisi olduğunu savunmuşlardır. Bazıları da Yunusun gemide yattığı odanın adının balina odası olduğunu söylemişlerdir. Bazıları da balina tarafından yutulmanın rüya ve mükaşefe aleminde gerçekleştiğini söylemişlerdir. Ancak bu yaklaşımlar Kur’anın zahirine tamamen muhaliftir.
Bu bağlamda şöyle bir soru gündeme gelmektedir. Bir balinanın insanı yutması ve insanın balinanın karnında üç gün canlı kalması ve canlı çıkması mümkünmüdür? İnsanı yutan bu balık nasıl bir balıktır? Akdenizde bu büyüklükte bir balık varmıdır?
Tarihte balina tarafından yutulan ve sağ olarak balina karnından çıkarılan başka örnekler olmuştur. 1881 yılında James Basteli adındanki bir balıkçı Falkland adalarından bir balina tarafından yutuldu ve sonradana arkadaşları tarafından canlı olarak balinaın karnından çıkarıldı. Danizlerde ve okyanuslarda bir insanın on misli 20 misli 30 misli büyüklükte balinalar vardır. Filmlerde görüyoruz insandan daha büyük canlıları çok rahat yutabilirler.
Hz. Yunusun hadisesi akdenizde meydana gelmiştir. Akdenizde 10 metre uzunluğunda ve 7 ton ağırlığında balıklar balinalar görülmüştür. Hem Tevrat ve hem de Kur’an da bu hadise nakledilmiş ve inancımızın bir parçasıdır. Bir mucize olarak buna inanıyoruz. Peygamberler tarıhinde bu tür mucizler diğer peygamberlerin hayatında da meydana gelmiştir. İbarhim ateşe atıldı ateş yakmadı. Musaya deniz açıldı. Isa babasız dünyaya geldi.