نماز جمعه

Muttaqilerin Özellikleri: 59

 

Hüccetül  İslam  Dr. Muhammed Hadi Mufettih

Hamd Alemlerin Yüce Rabbi olan Allah’a olsun. Bizi doğru yola hidayet eden odur. Eğer O’nun hidayeti olmasaydı doğru yola gelmiyecektik. Ona iman ediyoruz. Ona güveniyoruz, Ona tevekkül ediyoruz. Ona ibadet ediyor ve Ondan yardım ve medet talebinde bulunuyoruz. Salat ve selam ise kalblerimizin mahbubu, nefislerimizin munisi, günahlarımızın şefaatçısı ve hastalıklarımızın tabibi sevgili Peygamberimiz Hatemul Enbiya, Rahmetenlilalemin Hz.Muhammed Mustafa ile risaletinin ve ilminin varisi ve sünnetinin muhafızı olan mutahhar Ehl-i Beyti ile   mucadele ve dava arakadaşlarından seçkin Ashabının üzerine olsun. Allah’ın rahmeti ve bereketi ise tüm müslümanların ve bilhassa burada hazır bulunan muhterem bacılar ve değerli kardeşlerin üzerine olsun.

Muttaqilerin özellikleri 58

فِي الزَّلَازِلِ وَقُورٌ وَ فِي الْمَكَارِهِ صَبُورٌ وَ فِي الرَّخَاءِ شَكُورٌ

Sasıntılarda vakur ( ağır  başlı),olumsuzluklara  karşı sabırlı ve  bollukta  ise  şükreden olurlar.

Vakar, Kur’ân-ı Kerîm ve hadis-i şeriflere göre bir Müslüman’da olması gereken ahlâkî vasıflarından birini teşkil etmektedir. Konuyla ilgili âyet ve hadislere bakıldığında vakarın genel anlamda tavır ve davranışlarda ölçülü olmayı sağlayan bir erdem olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus İslâmî kimlikte vakarın rolünü ifade etmektedir. Türkçede ağırbaşlılık olarak ifade edilen vakar kavramının İslâm ahlâk sistemindeki ve Müslüman’ın karakter teşekkülündeki yeri ve önemi oldukça  büyüktür. Ağırbaşlılık olgunluğun  bir  neticesidir. اَلوقارُ نتيجةُ الحِلمِ

Hazreti  İsanın  havarilerinden Yehudanın  soyundan Şem’un  bin Lawi Sevgili  Peygamberimize  gelip  bazı  sorular  sordu. Peygamber  onun  sorularına  cevaben  bazı  hususları  dile  getirp  şöyle  buyurdular: :

«فَتَشَعَّبَ مِنَ الْعَقْلِ الْحِلْمُ وَ مِنَ الْحِلْمِ الْعِلْمُ وَ مِنَ الْعِلْمِ الرُّشْدُ وَ مِنَ الرُّشْدِ الْعَفَافُ‏ وَ مِنَ الْعَفَافِ الصِّيَانَةُ وَ مِنَ الصِّيَانَةِ الْحَيَاءُ وَ مِنَ الْحَيَاءِ الرَّزَانَةُ وَ مِنَ الرَّزَانَةِ الْمُدَاوَمَةُ عَلَى الْخَيْر

Akıldan  hilim ( olgunluk ), hilmden ilim, ilimden rüşd, rüşdten iffet, iffetten, ( bakışını  ayıp ve  kötülüklerden koruma)  haya, hayadan  koruma,  korumadan ağırbaşlılık ve  ondanda  hayırlarda süreklilik ve  devamlılık  türemiştir.) Biharu’l Envar  c 1s 117.

Bu  hadisten de  anlaşıldığı  üzere  vakar  yani ağırbaşlılık aklın neticesidir. Vakar  alklın  kemaline  işarettir. Buna  binaendir ki  İmam Ali şöyle  buyurmaktadır:   يُسْتَدَلُّ عَلَى عَقْلِ الرَّجُلِ بِكَثْرَةِ وَقَارِهِ

Kişinin ağırbaşlılığı  aklının  kemalinin  delilidir.”

Ağırbaşlılıktan  kaynaklanan sıfatlar.

Peygamberimiz yukardaki  hadisinin devamında şöyle  diyor:

وَ أَمَّا الرَّزَانَةُ فَيَتَشَعَّبُ مِنْهَا اللُّطْفُ وَ الْحَزْمُ وَ أَدَاءُ الْأَمَانَةِ وَ تَرْكُ الْخِيَانَةِ وَ صِدْقُ اللِّسَانِ وَ تَحْصِينُ الْفَرْجِ وَ اسْتِصْلَاحُ الْمَالِ وَ الِاسْتِعْدَادُ لِلْعَدُوِّ وَ النَّهْيُ عَنِ الْمُنْكَرِ وَ تَرْكُ السَّفَهِ فَهَذَا مَا أَصَابَ الْعَاقِلُ بِالرَّزَانَةِ. (بحار الأنوار، ج‏١، ص

Ağırbaşlılığa  gelince şu sıfatlar ondan  türemektedir. Lütuf, uzakgörüşlülük, emin olma,hıyaneti  bırakma, doğruluk, cinsi temizlik, malın ıslahı ( temiz ve  helal kılınması) düşmana  karşı  direnişe  hazırlık, münkerden  ( kötülüklerden ) alıkoyma, ahlaksızlık ve  akılsızlığı bırakmak.

İmam Alinin  muttaqilerin  sıfatı  olarak  kendisinden bahsetmiş olduğu ağırbaşlılık  zorluk ve  sıkıntılarda kişinin  göstermiş  olduğu ağırbaşlılıktır.  Yoksa rahatta ve  refahta bir  çok  insan ağırbaşlı davranabilir. Önemli  olan  iman  ruhu  ve  takvanın  zorluklar ve  musibetler  karşısında  insana bir  dağ misali  sarsılmaz  bir   sükunet ve  olgunluk  kazandırmış  olmasıdır.

Kur’anı Kerim müminin  taqvadan  kaynaklanan  vakar ve  sükuneti  hakkında  şöyle  buyurmaktadır:

  • اِذْ جَعَلَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي قُلُوبِهِمُ الْحَمِيَّةَ حَمِيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ فَاَنْزَلَ اللّٰهُ سَك۪ينَتَهُ عَلٰى رَسُولِه۪ وَعَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ وَاَلْزَمَهُمْ كَلِمَةَ التَّقْوٰى وَكَانُٓوا اَحَقَّ بِهَا وَاَهْلَهَاۜ وَكَانَ اللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يماً۟

 “İnkâra sapmış olanlar o zaman kalplerini o gurura, Câhiliye dönemine ait büyüklenme duygusuna kaptırmışlardı, Allah da Resulünün ve müminlerin gönüllerine huzur ve güven duygusu verdi, onları takvâ sözüne bağlı kıldı. Zaten onlar bu sözü hak etmişlerdi, onlar buna lâyıktı. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir.” ( Fetih 26)

Müslümanlar, kalplerine konulan bu sekînet sayesinde acele, öfke ve intikamla hareket etmemişler; hamiyyete teenni, taakkul ve tesebbüt ile karşılık vermişlerdir. Şayet Allah sekînet vermeseydi sonuç böyle olmaz; söze ve kınamaya aldırmazlardı. Nitekim Ubey b. Ka’b ayeti tefsir sadedinde şunu zikretmiştir:“Onların hamiyyet gösterdiği gibi siz de hamiyyet gösterseydiniz Mescidi Haram fesada uğrardı.” Netice itibariyle sekînet kavramı Hudeybiye seferi ile ilgili ayetlerde seferin çeşitli aşamalarında endişe, kaygı, korku, şaşkınlık, hayal kırıklığı, üzüntü, öfke, kin, nefret gibi olumsuz duyguların etkisinden kurtulup mutedil ve doğru bir duygusal tutuma sahip olmayı ifade etmektedir.

»

.

به كوهى گفت مورى روز باران                  به سوراخى شو از آسيب طوفان‏

به خنده گفت كوه سخت بنياد              به تو باران تواند كرد بيداد

مرا باران برافشاند ز رخ گرد                     تو را سيلى شود پر حسرت و درد

دلا چون كوه شو، ز آشوب دوران                مينديش از جفاى باد و باران‏

 

Bir  yağmurlu  günde  karınca  dağa dedi:

Tufandan  dolayı  kacacak  bir delik ara

Sağlam yapılı dağ  gülerek  şöyle dedi:

Yağmur  sana  bir  haksızlık  yapabilir.

Bana  gelince  yüzümdeki tozları temizler

Senin  için acı ve  hasret   tokatı  olabilir.

Ey  gönül devranın sarsıntılarında dağ gibi ol

Yağmur  ve  fırtınalardan endişe etme.

 

 

İmam Ali  Hazretleri  bu hutbesinde  muttaqilerin  olumsuzluklar  ve hoşnutsuzluklar karşısın-daki sabrından  sözetmektedir. Tabiki  sabrın  çeşitleri  vardır.  Hayat  mucadlesinde  sabır.  Kötülüklere ve  günaha  karşı sabır ve   insani ve  dini  vecibelerini   yerine  getirme  konusunda sabır. Dünya  başarısı ve  ahiretin saadeti sabrın  ipoteğindedir.   “ Sabır  başarının anahtarıdır

Konuyla  ilgili  olarak  İmam Bakır a.s şöyle  buyurmaktadır.

الْجَنَّةُ مَحْفُوفَةٌ بِالْمَكَارِهِ‏ وَ الصَّبِرِ، مَنْ صَبَرَ عَلَى الْمَكَارِهِ فِي الدُّنْيَا دَخَلَ الْجَنَّةَ؛ وَ جَهَنَّمُ مَحْفُوفَةٌ بِاللَّذَّاتِ وَ الشَّهَوَاتِ، فَمَنْ أَعْطَى نَفْسَهُ لَذَّتَهَا أَوْ شَهْوَتَهَا دَخَلَ النَّار

Cennet  sabır ve  sıkıntılarla  sarılmıştır, sıkıntılara  sabırla  katlanan  cennete   girer, Cehennem  ise lezzetler ve  şehvetlerle   örtülüdür. Şehvetler ve  lezzetlere  kendilerini  kaptıranlar  ise cehenneme   gireceklerdir. (Kafi  c.2 s 89)

Bazıları  ise  sabır  makamını da  geçip  rıza  makamına  ulaşmışlardır:   Bu  hususta  Peygamber  efendimizin    vefakar ve  sabırlı  sahabisi  Ebu  Zere  şöyle   buyurmaktadır.

«یا اباذرٍّ! … فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَنْ تَعْمَلَ لِلَّهِ (عَزَّ وَ جَلَّ) بِالرِّضَا فِي الْيَقِينِ فَافْعَلْ، وَ إِنْ لَمْ تَسْتَطِعْ فَإِنَّ فِي‏ الصَّبْرِ عَلَى‏ مَا تَكْرَهُ‏ خَيْراً كَثِيراً، وَ إِنَّ النَّصْرَ مَعَ الصَّبْرِ، وَ الْفَرَجَ مَعَ الْكَرْبِ

Ey  Eba Zer   Eğer  Allah  için  tam  bir   yakin ve   rızayla  işleyebiliyorsan işle, İşleyemiyorsan  ikrah ettiğin,  hoş  karşılamadığın  hususlarda sabretmenin  sana   çok  hayrı  vardır. Başarı  sabır  iledir, kurtuluş sabır  iledir.  Zorluktan  sonra  kolaylık  vardır. ( Amali  Tusi s 536)

 

Sabretmenin İnsanlara Ne Gibi Faydası Olabilir?

İslam uleması Kuran ve hadislere dayanarak, insanların sabretmeleri sonucunda çok büyük faydalar sağlayacaklarını bildirmektedirler. Biz bunlardan bazılarını iletmeye çalışalım.
1) Sabır göstermenin sağlayacağı faydaların başında kişiyi beladan musibetten koruması söylenebilir.

2) Allah’ın emrini yerine getirmiş olur ki bunun sevabı da büyüktür.

3) Sabır, insanın kötü arzu ve isteklerine gem vurmayı sağlar ve günaha girmesine engel olur.

4) Sabır kötümserliğe kapılmadan hayata daha güzel bakmayı ve Allah’a güvenerek O’na sığınmayı öğretir.

5) Sabır zorluklara, karşılaşacağı kötülüklere metanetle bakmayı ve hemen paniğe kapılıp her şeyi alt üst etmemeyi, sabırla mücadeleyi sağlar.

6) Çoğu zaman umutsuzluğu ortadan kaldırır. Ve Allah’a güvenerek hayata umutlu ve olumlu bakmayı sağlar.

 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment