نماز جمعه

Muttakilerin özellikleri (20)

Geceleri ibadet ve münacaatı Rabbani ile ihya ederler

Hüccetül İslam Dr. Muhammed Hadi Mufettih

Hamd Alemlerin Yüce Rabbi olan Allah’a olsun. Bizi doğru yola hidayet eden odur. Eğer O’nun hidayeti olmasaydı doğru yola gelmiyecektik. Ona iman ediyoruz. Ona güveniyoruz, Ona tevekkül ediyoruz, Ona ibadet ediyor ve Ondan yardım ve medet talebinde bulunuyoruz. Salat ve selam ise kalblerimizin mahbubu, nefislerimizin munisi, günahlarımızın şefaatçısı ve hastalıklarımızın tabibi sevgili Peygamberimiz Hatemul Enbiya, Rahmetenlilalemin Hz.Muhammed Mustafa ile risaletinin ve ilminin varisi ve sünnetinin muhafızı olan mutahhar Ehl-i Beyti ile mucadele ve dava arakadaşlarından seçkin Ashabının üzerine olsun. Allah’ın rahmeti ve bereketi ise tüm müslümanların ve bilhassa burada hazır bulunan muhterem bacılar ve değerli kardeşlerin üzerine olsun.

On yedinci Fazilet: Geceyi İbadetle ihya etme

Geceler namazı ayakta kılar ve ayetleri üzerinde düşünerek Kur’an tilavet ederler.

İmam hazretlerine ait olan bu ifadede muttakilerin iki faziletinden bahsedilmektedir. Biri geceyi ibadetle ihya etme ikincisi ise üzerinde derinden düşünüp tefekkür ve tedebbür edinerek Kur’an okumak.

Geceyi ibadetle ihya etmenin önemi

Farz namazlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır. Ayetlerde ve hadislerde gece namazı ve gece ibadetinin etkisi ve önemi çokca vurgaulanmıştır.Gece kalkmanın birçok hikmetleri vardır. Efendimiz (sav) “Gece kıyamına devam edin. Zira bu, sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allahu Teala’ya yakınlık ve günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır.” buyurmuştur. Kur’an-ı Kerim’de, gece yapılan ibadetin daha kıymetli olduğu şöyle bildirilmiştir:

 “Gerçekten, gece kalkışı etki bakımından daha kuvvetli ve okuma bakımından da daha sağlamdır.(Müzzemmil, 73/6)

“Yoksa geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabbin’in rahmetini dileyen kimse (o inkarcı gibi) midir?…” (Zümer, 39/9)

Teheccüd vakti günün en kıymetli vakitlerinden biridir. Bu vakitte ortalık sakin ve sessiz olur, dolayısı ile bir halvet vardır. Bu, insanın Allahu Teala’ya en yakın olduğu bir zaman dilimidir. Gündüz, insan bu huşu‘u yakalayamaz. Çünkü meşguliyet vardır, iş vardır. İnsanlar gündüz rızıklarını ararlar, geceleri ise ibadet ederler. Gece bir örtüdür ve sessizdir. Bu vakitleri Allahu Teala’yı anarak geçirmek gerekir. Gecede öyle kıymetli zamanlar vardır ki edilen tüm hayır dualar kabul olunur. Cabir’den gelen bir hadiste Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır: “Gecede bir vakit vardır ki, bir Müslüman kul, bu vakti denk getirir ve o saatte Allah’tan ne gibi bir hayır isterse Allah onu verir.” Gece ibadeti herkese nasip olmaz. Böyle değerli bir hediyeyi Allahu Teala herkese lutfetmez. Alimler “Kişi isyanı sebebiyle gece ibadetinden mahrum olur.” buyurmuşlardır. Gece kalkamayan kişi kendinde kusur aramalıdır. Yaptığı bir yanlış yüzünden bunun başına geldiğini bilmeli ve tövbe etmelidir.

Kur’an-ı Kerim’de, takva sahiplerinin dünyadaki halleri arasında, gece ibadetlerinden şöyle söz edilir:

“Gecelerini, Rableri’ne secde ederek ve kıyam durarak geçirirler.” (Furkân, 25/64)

“Geceleri pek az uyurlardı. Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.” (Zâriyât, 51/17, 18)

“ Gerçekten, gece kalkışı etki bakımından daha kuvvetli ve okuma bakımından da daha sağlamdır. Zira gündüz vakti sana uzun bir meşguliyet var. Rabbin’in adını an. Bütün varlığınla O’na yönel.” (Müzzemmil, 73/6, 7, 8)

“(Rasûlüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce de batışından önce de Rabbin’i hamd ile tesbih et. Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O’nu tesbih et.” (Kaf, 50/39, 40)

“(Rasûlüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbin’i övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki sen, Allah’tan hoşnut olasın, (Allah da senden!)” (Tâ Hâ, 20/130)

Gece ibadeti çok hayırlı bir iş olduğu için şeytan insanın yakasını hiç bırakmaz. Onu kandırmaya çalışır. Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:

“Sizden biriniz uyuduğu zaman, şeytan, onun kafası üzerine üç düğüm atar ve her düğüm atışında ise ‘Daha vakit çok, yat uyu’ der. İnsan, onu dinlemeden uyanıp Allah’ı andığı zaman düğümlerden biri çözülür. Kalkıp abdest aldığı zaman ikincisi, namaza başladığı zaman üçüncüsü de çözülmüş olur. Bu suretle temiz ve neşeli olduğu halde sabahlar. Şayet şeytanın bu düğümlerine aldanarak sabahlarsa tembel ve habis olarak sabaha çıkmış olur.” (Buhâri, Müslim)

Allah Rasûlü’nün ifadesine göre:

“Gök kapıları gece yarısı açılır: ‘Dua eden var mı kabul olsun. Bir şey isteyen var mı verilsin. Var mı belaya uğrayan kurtulsun.’ denilir. Her Müslüman’ın duası kabul olunur. Yalnız zina yapılmasına önayak olan hariç.” (Ramuz El Ehadis /255)

Allah’ın seni sevip sevmeyeceğini nereden anlayacaksın? Eğer Allah seni gece huzuruna çağırıyorsa seni seviyor demektir. Sana kalkma fırsatını veriyorsa seni çok seviyor demektir.

Konuyla ilgili olarak Allame Tabatabai bir hatıratında şöyle demektedir. Tahsil için Necefi Eşrefe gitmiştim. Akrabam olduğu için bazen Kadı Tabatabainin huzuruna varırdım. Bir gün Kadı Tabatabainin surekli önünden geçtiği bir okulun önünde durmuşken, Kadı yetişti elini sırtıma koydu ve şöyle seslendi.“ Evladım dünya istersen gece namazı kıl, ahiret istiyorsan gece namazı kıl„

Seher vakti sabah rüzgarına arzularımı analatıyordum.

Allahın lütfüna güven diye bir hitap geldi

 Sabah duası ve gece ahı hazinenin anahtarıdır

Sevgiliyle buluşuncaya kadar bu minval üzere hareket et.

Geceyi dua ve münacatla, namaz ve tilaveti vahyi Rabbani ile ihya etmek sadece ümmeti Muhammedin bir özelliği ve hususiyeti değildir. Bütün semavi öğretilerin mensupları arasında, gecelerini Allah’ın zikriyle ihya eden, ağlayan ve yakaran, sürekli Rableriyle bir halvet ve münacat içinde olan insanlar ola gelmiştir. Konuyla ilgili olarak Al-i İmran suresi 113-114. Ayeti kerimelerde şöyle buyurmaktadır: „Hepsi bir değildir: Ehl-i kitap’tan geceleri secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyup duran bir topluluk vardır. „

„Bunlar Allah’a ve âhiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar iyi kimselerdendir. „

Kur’anı Kerim geceyi ibadetle ihya edenleri takdir etmekte ve bu durmu takva ehli ve cennetliklerin bir sıfatı olarak tanımlamaktadır. Hatta gece halveti ve münacatını cennetlik olmalarının nedeni görmektedir.

Allah’a sakınanlar ve sorumlu davrananlar ise Rablerinin kendilerine verdiklerini alarak cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar. Çünkü onlar daha önce güzel davranışlar içindeydiler.

Onlar gecenin az bir kısmında uyurlardı.

Seher vakitlerinde Rablerinden bağışlanmalarını dilerlerdi.

Aşk yolunda öten hoşavaz kuşa mujde

Maşuk gece yarısı münacat ve inleyişi sever

Gece namazı muekked mustahaplardandır. Çokca tavsiye edilmiştir. Faydası ve bereketi ayetler ve hadislerde vurgulanmıştır. Öyleki Allah Resulü için gece namazı farzdır. Allah peygamberine geceyi namaz ve Kur’an tilaveti ile ihya etmesini emir buyurmuştur:

Gecenin bir miktarında da, sana mahsus bir fazlalık olarak, ibadet için uykuıdan kalk. Olur ki Rabbin, seni beğenilen bir makama ulaştırır.

Hafız Şirazi konuyla ilgili olarak şöyle diyor:

Allah mutluluk hazinesinden Hafıza ne bağışlamışsa,

Gece duası ve seher virdi bereketi sayesine olmuştur.

Allah Resulü peygamberiliğin ilk yıllarında nerdeyse gecenin tümünü ihya ve ibadet ile geçiriyordu. Allah kendisine gecenin bir kısmıyla iktifa etmesini emir buyurmaktadır.

1 – Ey örtünen! (Peygamber)

2 – Gecenin birazı hariç olmak üzere geceleyin kalk (namaz kıl).

3 – Gecenin yarısında kalk, yahut yarısından biraz eksilt.

4 – Veya bunu artır ve ağır ağır Kur’ân oku.

5 – Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur’an vahyedeceğiz).

6 – Çünkü gece kalkışı hem daha etkili, hem de söz bakımından daha sağlamdır.

7 – Çünkü gündüz senin için uzun bir meşguliyet vardır.

8 – Rabbinin adını an ve bütün gönlünle ona yönel.

20 – Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını, üçte birini ibadetle geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir grubun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette bilir. Gece ve gündüzü belirleyen ancak Allah’tır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment