Toplantıya Almanya’nın Augsburg, Osterholz Leverkusen, Nürnberg Kuran ve Ehli Beyt merkezleri ve Hollanda’nın Den Haag şehrinden Sakaleyn Gençlik bu mübarek gün dolaysıyla biraraya geldiler. Kuran ve Ehli Beyt Merkezi’nin daveti üzerine Den Haag İran İslam Cumhuriyeti elçiliği sayın Cihangiri ve Hamburg İslam Merkezi başkanı Ayetullah Ramazani de katılımda bulundular.

 Toplantının sunuculuğunu üstlenen İsmail Bozukluhan bu mübarek günleri başta imam Zaman olmak üzere müminlerin veli emri imam Hamenei’ye ve tüm müminlere tebrik ettikten sonra merasimin Kuran tilavetiyle açılması için Zülküf hocayı kürsüye davet etti.Kuran tilavetininden sonra açılış konuşması İbrahim Çakar hoca tarafından sunuldu.Çakar hoca konuşmasında Resüli Ekrem’in bütün yaşamı boyunca insanları yaratılışlarının felsefesine davet ettiğini ve insnaları karanlıktan nura, cehaletten ilme ve irfana, zulümden hak ve adalete çıkardığının altını çizdi. Müminler  arasında vahdetin korunması için peygamber tarafından Kuran ve Ehli Beyt emanet bırakıldığını hatırlatan değerli konuşmacı ümmetin malesef bu iki aziz emante hakkıyla sahip çıkmadığına değindi.Çakar hoca vahdetin tekrar sağlanmasının biricik yolunu ise şu cümlerle belirtti: ’’Vahdetin tek bir çözümü vardır. Birilk ve vahdet ancak bir mihver etrafında toplanıp hareket etmekle gerçekleşebilir. Bugün gerçek anlamda müslümanlara önderlik eden ve islamın izzetini ve onurunu koruyan Velayeti Fakih ve o makamda oturan İmam Seyyid Ali Hamanei etrafında birleşmeyle vahdet sağlanır. İslam ülkelerinde acı manzaralar ancak bu mihver etrafında birleşmeyle ortadan kaldırılabilir.’’Merasim Osterholz merkezi kız ezgi grubunun Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.a) ‘ın velayeti üzerine okuduğu Kürtçe ilahiler ve ezgilerle devam etti.Bir sonraki konuşma Den Haag İran İslam Cumhuriyeti elçiliği sayın Dr. Cihangiri tarafından yapıldı. Cihangiri’nin Farsça konuşması Mahmut Koç Hoca tarafından Türkçeye çevrildi.Cihangiri konuşmasında Ümmetin vahdetini sağlamanın yolunun Şii ve Sünni itifağının İran İslam Cumhuriyeti tarafından bir strateji olarak onayladığını vurguladı. Farklı mezheplerden olan müslümanların vahdetine, düşmanların tefrika çıkarma çabalarına rağmen, İran İslam Cumhuriyetinin son 37 yılda sahip çıktığını muhterem konuk hatırlattı.Doktor Cihangiri ayrıca Hazreti İsa Mesih’in doğum gününü de kutlayarak ilahi peygamberlerin ilkelerine takipcilerinin sahip çıkması durumunda dünyadaki sorunların yaşanmayacağını söyledi.Kur’an ve Ehl-i Beyt Offenbach Merkezi kız ezgi grubunun Peygamber efendimizin medhi niteliğinde okuduğu Zazaca ve Arapça ilahiler ve ardından Den Haag Sakaleyn’den Muhammed İnce genç kardeşimizin Kuran okumasyıla merasimde manevi anlar yaşandı.Yunus Çakar, İmam Hamanei’nin Batılı gençlere yazdığı birinci ve ikinci mektuptan bir şiirsel derlemeyi Almanca sunması toplantının bir sonraki programı oldu. Osterholz Kuran ve Ehli Beyt’ten Yunus Çakar hazırladığı şiirsel derlemeyi Saadi Şirazinin ‘İnsanların bir bedenin azaları olduklarını ve diğer insanların acısını his etmeyenin insan vasfına layık olmadığı’ beytilerini okuyarak sunumunu sonlandırdı.

İsmail Bozukluhan toplantının devamında Hamburg İslam Merkezi genel başkanı Ayetullah Ramazani’yi kürsüye davet etti.Ayetullah Ramazani Kur’an ve Ehl-i Beyt Mmerkezi’nin başkanı Muhammed Avci hoca ve dostlarının birlikte Almanya ve Hollanda bölgelerinde oluşturdukları ilim merkezleriyle Kur’an’i öğretileri ve Ehl-i Beyt kültürünü yaymada gayret gösterip başarlı olduklarını tebrik etti.Ayetullah Ramazani mübarek günlerin kutlandığı bu merasimin ana hedefini şu cümlelerle özetledi: ’’Resüli Ekremin, İmam Sadık’ın ve Hazreti İsa’nın doğum günlerini birlikte kutladığmız bu mübarek günün müşterek bir manasını ararken iki ilahi hedefe vurgu yapmamız gerekir. Tüm ilahi peygamberlerin ana iki hedefi vardır ilki sadece bir olan Allaha kulluk etmek ve ikincisi üstün ve güzel ahlaka sahip olmak. Kur’an’ı da okuduğumuzda bu hedefleri görüyoruz. Kur’an’da sadece bir olan Allaha ibadet edilmesi gerektiği buyurulurken tağuti olan, halka zülm eden baskıcı, aldatıcı ve yalancı yöneticilerden arınmalı emri verilir.’’Modern dönemde Allah’ı insanlara unuttturmak için batıl düzenlerin oyunlarına rağmen Allah’ın adının silinmediği Sovyet örneğiyle açıklandı. Mühterem konuşmacı bu yönde şunları söyledi: ’’Sovyetler yetmiş yıl Allaha karşı savaş açtılar. Namaz kılma, altmış yaşından küçük olanların haca gitmesi yasaklandı. Ama Sovyetler dağıldıktan sonra bir Amerikalı arşatırma merkezi bir anket soruşturmasında Sovyetler ’de halkın yüzde doksanın Allah’a inandığını ortaya çıkardı. ’’Hamburg İslam Merkezi genel başkanı İslam’ın zorla değil Peygamberin üstün ahlakı vasıtasıyla dünyaya ve çağlara yayıldığını söyledi: ’’Peygamer efendimiz güzel ahlakıyla kalplere taht kurdu, şahların tenlere zorla hüküm etmelerinin aksine Peygamber efendimiz gönüllere hükümdarlık etti.’’Son yıllarda İslam’ı vahşet dini olarak sunmak isteyen emperyalist oyunlara dikkat çeken muhterem konuşmacı neyin İslam olduğu ancak peygamberin azim ve üstün ahlakıyla ölçüldüğünde anlaşabileceğinin altını çizdi.Ayetullah Ramazani konuşmasının son bölümünde müminlerin nerde olurlarsa olsunlar şu vazifelerine dikkat çekildi: ’’ Biz bugün Allah Resulünün ve İmam Sadık’ın temsilcileriyiz. Bundan dolayı onların ahlakı ve amelyile Allah Resulünü ve Ehl-i Beyti Batı toplumlarına tanıtmalaıyız. Allah bu üstün vazifeyi yerine getirmede yardımcımız olsun.’’

Den Haag’dan katılan muhterem davetli Hüccet ül-İslam Seyyid Musevi bir sonraki konuşmacı oldu. Seyyid Musevi konuşmasında Vahdetin ve birliğin Kur’an’da birçok ayette vurgulandığını hatırlattı ve bu yönde iki ayeti okuyup açıklamada bulndu.’’Allah vahdeti sever ve insanlar arası vahdeti sağlamak için peygamberler göndermiştir. Ayette sizler bir ümmetsiniz buyurulur ve bir başka ayette ise Allahın ipine sımsıkı bağlanıp tefrikaya düşmeyin emri verilir.’’Mühterem konuşmacı özellikle Batı ülkelerinde yaşayan müminlerin daha çok vahdete ve birliğe ihtiyac duyduklarına dikkat çekti. Şii ve Sünni kardeşliğine ihtimam edilmesinin altı da çizildi.Programın devamında Sakalayn kız tevaşih grubunun okuduğu Arapça ve Farsça ilahiler Peygamber efendimiz ve İmam Sadık’ın mübarek velayetleri üzerineydi.Toplantının kapanış konuşmasını yapmak için Kur’an ve Ehl-i Beyt Mektebi öncüsü ve banisi muhterem Muhammed Avci hoca kürsüye davet edildi.Kur’an ve Ehl-i Beyt Mektebi öncüsü konuşmasının başında müslümanların giderek her yerde faal olduklarına işaret etti. İslam adına müslümanlara ziyan veren ve İslam’ı karalayanlara karşı Resüli Ekremin Hira dağından çağrısının her şeye rağmen günümüzde Avrupa’nın ortasına kadar yankı bulduğu gerçeği vurgulandı.Avci hoca konuşmasında Resüli Ekremin ve imam Sadıkın yolunda yürüyenler olarak zamanın İmamı İmam Hamanei’nin yanında vefayla kalınması gerektiğini ifade etti:’’Biz Kufe ehli değiliz ve Ali bir daha yalnız kalmayacaktır. Bugünün Ali’sinin Avrupa’daki tarafdarları burda huzur bulmuş ve Lebbeyk Ya Hamanei demektedir. Kardeşlik ilkesine riayet etmeliyiz. Üstün bir ahlakla bize emanet edilen bu dine sahip çıkalım. El birliği içinde yaşlısı gençi beraberce bu garip memlekette Allah’ın bize emanet ettiği Kur’an ve Ehl-i Beyt’i koruma vazifesini yerine getirelim.Bunu kesin bilelim kardeşler! Kesinlikle tefrika bizleri köleliğe ve zillete mahküm edecektir. Tefrika ateşi dünyamızı da ahiretimizi de yakar. Tüm müslümanlar ülkelerinde bu tefrika ateşinin yarattığı facialar ve acılara şahit oluyoruz. Bu anda tefrika ateşinin dokunamadığı sadece bir müessese vardır. O da Velayeti Fakih müessesesidir. Velayet ekseni etrafında gönül birliğiyle hareket edenler tefrika ateşinden sakınanlardır.’’Avci Hoca Kur’an ve Ehl-i Beyt Mektebi’nin hedeflerinin başında yeni neslin eğitimi ve terbiyesi geldiğini açıkladı. İlahi davet gereği genç neslinin eğitimi ve terbiyesinin sistemli bir şekilde yürütüldüğüne ve uluslararsı El Mustafa medresesiyle işbirliği yapıldığına değinerek, manevi, ilmi ve ahlaki bir ilmi harekeitn Avrupa’da başlatıldığının altı çizldi.Muhterem Avci hoca konuşmasını şu vazifenin önemini arz ederek bitirdi: ’’Bizler gönül birliği içinde hareket etmeliyiz. Çünkü İslam düşmanları İslam adına İslam’ı vurmaktalar. Bizler doğru İslam’ı yaşamımızla ortaya çıkararak yalancıların maskesini düşürmeleyiz. Bizler, bizim dinimiz adına dinimiz aleyhine savaş açanlara karşı ciddiyetle durmalı ve dosdoğru İslami bir yaşamla aldatıcıları etkisiz etmeliyiz.’’Toplantı akşam namazının cemaatle kılınması ve daha sonra ikram yemeğiyle son buldu.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment