Konu: Muttakiler Obur ten perver olmaz

 

Hamburg İslam Merkezi Başkanı ve İmamı

Hüccetül İslam Dr. Muhammed Hadi Müfettih

 

 

Hamd Alemlerin Yüce Rabbi olan Allah’a
olsun. Bizi doğru yola hidayet eden odur. Eğer O’nun hidayeti olmasaydı doğru yola
gelmeyecektik. Ona iman ediyoruz. Ona güveniyoruz, Ona tevekkül ediyoruz, Ona ibadet
ediyor ve Ondan yardım ve medet talebinde bulunuyoruz. Salat ve selam ise kalplerimizin
mahbubu, nefislerimizin munisi, günahlarımızın şefaatçisi ve hastalıklarımızın tabibi
sevgili Peygamberimiz Hatemul Enbiya, Rahmetenlilalemin Hz. Muhammed Mustafa ile
risaletinin ve ilminin varisi ve sünnetinin muhafızı olan mutahhar Ehl-i Beyti ile
mücadele ve dava arkadaşlarından seçkin Ashabının üzerine olsun. Allah’ın rahmeti
ve bereketi ise tüm Müslümanların ve bilhassa burada hazır bulunan muhterem bacılar
ve değerli kardeşlerin üzerine olsun

 

 

 

Muttakilerin on ikinci Fazileti: Ten perver obur değiller, bedenleri hafiftir

İmam Ali’nin
muttakiler hutbesinde “Muttakilerin bedenleri hafiftir,” cümlesi onlar, güçsüz
ve zayıftırlar şeklinde anlaşılmamalıdır. Çünkü Allah Resulü bir hadisinde “ Allah
nezdinde güçlü müminin zayıf müminden daha faziletli olduğunu.” buyurmaktadır.
Bir başka beyanında İmam Ali benim bir din kardeşim vardı, zayıf ve çelimsiz di,
ancak devamında şöyle diyor: “Durum ciddileştiğinde orman arslanı ve çöl yılanı
kesili verirdi.” Dolyısıyla zayıflık bir erdem ve fazilet değildir ki taqva
ehli onunla övülmüş olsun.

Öte yandan bazı
özel durumlarda maddi ve bedeni zaaf nimet olarak tanımlanmıştır. Bunu nasıl anlamak
Ancak bu istisnai bir durumdur. Yani kişi eğer başkalarına zulüm etmek, haklarını
payimal etmek ve haklarına tecavüz etmekten aciz ise hakikaten bunu bir nimet olarak
telakki etmek gerekir. Bu konuda meşhur arif ve Şair Sa’di Şirazi şöyle diyor: “Allaha
hamdolsun ki başkalarına ısıran bir yaban arısı olmadığımız, zulüm ve hakaretten
dolayı kimse elimizden dert yanmıyorsa, bu nimete şükretmek lazımdır.” Hafız
Şirazi de pazısıyla başkalarına zulüm ve haksızlık yapmadığı için kendi bilek ve
pazısına teşekkür etmektedir. Bunun için bizler dualarımızda malın da, gücün de
evladın da güzel ve hasen olanını Yüce Mevla’dan temenni ediyoruz. Güçlülük ve zenginlik
Hakkın yolunda ve halkın hizmetinde kullanıldığında güzeldir iyidir. Aksine şekavet
ve helaketimize mucip olabilir. Peygamberimizin ifadesiyle “Salih bir insanın
elindeki salih bir mal ne güzeldir”

 

Başkalarına zulmetme
ve hakarette bulunma gücüne ve kuvvetine sahip olmama şükre mucip bir nimet olarak
addedilebilir ancak bir erdem değildir. Erdem güç ve kuvvete haiz olunduğu halde
bunu zorbalık ve haksızlık yolunda kullanmamak ve kendine hakim olmaktır. A’ma
kör olan bir insan haramdan korunma nimetine sahiptir, çünkü harama bakma imkanından
yoksun. Dilsiz bir insan da, gıybet, dedi kodu yalan çekiştirme ve benzeri diğer
bir çok dil ile yapılan günahlardan korunmuş olur. Ancak bu durum bir erdem ve fazilet
değildir. Gözü olduğu halde harama bakmayan, dili olduğu halde yalan ve gıybet başta
olmak üzere diğer lisani günahlardan kişi kendisini koruyorsa bu bir erdemdir. Gücün
yoktur, zarar dokundurmuyorsun, bu bir erdem değildir. Bir müminin haleti ruhiyesi
şu olmalı gücüm ve kuvvetim var bununla birlikte kimseye zararım dokunmuyor. Murteza
Mutahhari Ahlak felsefesi s 149- 150

 

Öyleyse İmam
Ali’nin muttakiler hutbesinde, onların muttakilerin bedenleri nahif zayıftır
ifadesi, güçsüzlük ve zaaf anlamında algılanmamalıdır. Bunu fiziki zayıflık anlamında
da değil canılık, çeviklik ve hareketlilik olarak anlamalıyız. Bundan maksat onlar
mide düşkünü değiller fikirleri ve zikirleri yeme içme değildir. Etli-butlu, kilolu
ve semiz değiller. Bakımlılık övülmüş ve yerilmiş olarak ikiye ayrılabilir.

 

Övülmüş bakımlılık

İslam beden bakımı,
güç ve kuvvetine büyük önem atfetmektedir. Temizlik, spor ve sağlıklı beslenmeye
yönelik tavsiyeler oldukça çoktur. Fıkıh kitaplarında bu konular başlı başına ele
alınmaktadır. İmam Sadık a.s hazretleri Resulullah’ın sportif yarışmalar tertiplemiş
olduğundan söz etmektedir. “Peygamber suvariler arasında yarışmalar tertipliyor
ve ödüllerini bizatihi kendisi dağıtıyordu.” İslamda çilekeşlik ve hindular
gibi bedeni ihmal etmenin yeri yoktur. Bedenimizin de üzerimizde hakkı vardır. İslam
hem ruh ve hem de beden sağlığının ve bakımının dengeli bir şekilde yapılmasını,
birisinin diğeri lehine ihmal edilmemesi taraftarıdır. İmam Ali a.s bu dengeli
bakım hakkında şöyle buyurmaktadır: “ Bedenin sen taşıyan bineğindir, takatından
fazla yüklersen mahfedersin, ona iyi bakarsan devamın sağlarsın.”

 

Yerilmiş ten
perverlik Oburluk

Oburluk menfi
bir anlam yükü taşımaktadır. Yani nazlı büyümek ve varılması gereken amaca ulaşmak
için gerekli olan zahmet ve sıkıntılara katlanmamak oburluğun alametleri olarak
nitelenmiştir. Yani tembellik, hareketsizlik, hantallık, çaba ve gayret sarf
etmeme kabul edilemez.

 

Nazu nimet içinde
büyüyen dosta kavuşamaz

Aşıklık belakeş
kalenderlerin işidir.

 

Oburluk Allah
Resulünün hadislerinde de ciddi bir şekilde yerilmiştir. “Ümmetim için en çok
korktuğum şey karın büyüklüğüdür, sürekli uyku, tembellik ve yakin zayıflığıdır.”
Muhtarul Ehadis hadis no 46

 

Bir başka hadislerinde
Allah Resulü şöyle buyurmaktadır. “ Kendimden sonra ümmetim için üç şeyden korkuyorum.
Marifet elde ettikten sonra sapıtmak, saptırıcı imtihanlar fitneler cinsi ve karın
şehveti.” Kafi c 2. S 79

 

Yine diğer bir
hadislerinde sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: Ümmetimden cehenneme gireceklerin
çoğu iki boş şeyden dolayı cehenneme girerler. Karın ve avret”

Bu mezmum yerilmiş
oburlukla, ten perverlikle mücadele insanın teali ve tekamulüne büyük ölçüde katkı
sağlamaktadır.

 

Mevlana Mesnevide
bakın mide düşkünlüğü ve oburluk hakkında ne diyor:

Bu ağzı bağladın
başka bir ağız açıldı.

Ki esrar lokmalarını
almış olsun.

Sen bu işkembeyi
ekmekten boşaltırsan

Celali pırlantalarla
doldurmuş olursun

Can çocuğunu
şeytanın sütünden uzaklaştır ki

Akabinde meleklerle
hem dem olmuş olsun

Yemekten tatlı
ve yağlı ne kadar yersin

Bir kaç günde
oruç tutarak bir dene

Nice geceler
uykuya esir düştün

Bir geceyi de
uyanık geçir ve devlete ulaş

Bir geceden maksat
Kadir gecesidir

 

 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment