Tarih: 19.06.2015
Hatip: Hamburg İslam Merkezi Başkanı Ayetullah Ramazani
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd
Alemlerin Yüce Rabbi olan Allah’a olsun. Bizi doğru yola hidayet eden
odur. Eğer O’nun hidayeti
olmasaydı doğru yola gelmiyecektik. Ona iman ediyoruz. Ona
güveniyoruz, Ona tevekkül ediyoruz, Ona ibadet ediyor ve Ondan
yardım ve medet talebinde bulunuyoruz. Salatve selam ise
kalblerimizin mahbubu, nefislerimizin munisi, günahlarımızın şefaatçısı ve hastalıklarımızın tabibi sevgili Peygamberimiz
Hatemul Enbiya, Rahmetenlilalemin Hz.
Muhammed Mustafa ile risaletinin ve ilminin varisi ve
sünnetinin muhafızı olan
mutahhar Ehl-i Beyti ile mucadele ve dava
arakadaşlarından seçkin Ashabının üzerine olsun. Allah’ın rahmeti ve
bereketi ise tüm müslümanların ve bilhassa
burada hazır bulunan muhterem bacılar ve
değerli kardeşlerin üzerine olsun.
Başta kendi nefsim
olmak üzere hepinizi İlahi takvaya, Allah’ın emirlerine sarılmaya
ve yasaklarından ise kaçınmaya davet ediyorum.
Takva en iyi azık
cennetin anahtarı ve cehennem
ateşine karşı ise
koruyucu siperdir.
Batının insan
hakları evrensel beyannamesinin 16. Maddesini ve İslami
insan haklarının 7.ve 10.
Maddelerini ele alıp bu maddeler
ışığında aile konusunu ele alıp inceledik. Bu
maddelerin tümü aileyi toplumun
temel taşı ve asıl çekirdeği olarak
tanımlamaktalar. Bu konunun izahı
için gündemde olan
bazı hususlara değinmek gerek.
BATIYLA İSLAMIN İNSAN HAKLARININ EVLİLİK İLE İLGİLİ
MADDELERİNİN MÜŞTEREKLERİ
Bu maddelerin
müşterekleri şöyle:
1-Kadın insani kişiliği ve onuru
itibarıyla erkekle eşittir. Bu açıdan kadınla erkek cinsi
arasında bir fark söz konusu değildir.
2-Kadının toplumsal bir kişiliği
vardır ve erkek gibi insani
kişiliğiyle yaşama hakkına sahiptir ve
erkek onurlu yaşamın tüm
imkanlarına sahip olmalı.
3-Kadın da erkek gibi mali
konularda ve taahhütlerinde mustakildir.
Her ne kadar batının insan hakları
beyanında bu hakk açıkca tasrih
edilmemişse de, ancak batıya hakim
olan hukuki diğer kanun maddlerine dikkatle
kadının bu hakkının
korunduğun görüyoruz.
4-Evlilik kadın ve erkeğin
özgür iradesiyle şekillenmelidir.
5-Aile toplumun temel ve tabii
esasıdır, hem toplum ve hem de hükümet tarafından korunmalıdır.
BATI İLE
İSLAMIN İNSAN HAKLARI BEYANNAMELERİNİN AİLE İLGİL
MADDELERİNDEKİ FARKLILIKLAR
1-İslam aileye çeki
düzen vermek ve kıyamını temin altına almak için kadına ve
erkeğe mahsus bazı sorumluluklar öngörmektedir. Örneğin mehir ve nafaka, yeme, içme , mesken ve
diğer harcamalardan erkek sorumludur.
Ailenin idaresini, çocukların
terbiyesini, sevgi ve şefkatıyle aile
yuvasını sıcak tutma görevini de
kadına yüklemektedir. Kadın bu alandan her kesten daha iyi
rolünü oynayabilir. Tabiki karşılıklı
hukuku beyan eden İslam, ahlaki kural ve
prensipler üzerinde de
önemle durmaktadır.
2-İkinci bir
farklılıkta şudur: İslam kadın ve
erkeğin denkliği üzerinde durmakta. Dindarlık.sosyal durmu, eğitim ve ekonomik denkliğe dikkat çekilmektedir. Tabiki tercih konusu
olan denklik ise dini ve ahlaki değer ve erdemlerde kadın ve erkeğin birbirinin dengi olmasıdır.
3-Bir diğer
fark ise şudur: İslam
her yönüyle sağlıklı
bir ailenin şekillenmesi ve
düşünülmemiş ani yanlış kararların alınmasını önlemek için kızın velisinin de onayını şart
koşmaktadır. Bu şart kız çocuğun menfaatlerini korumak ve
sağlıklı bir karar
alması için ona
yardımcı olmak ve geleceğini
mümkün olduğu kadarıyla
teminat altına almak içindir. Dolayısıyla evlilik konusunu
basite almamak gerek. İnsanın
kendi hayatındaki en önemli
kararıdır. Bir ömür boyu insan
kendisiyle yaşıyacağı ve her
şeyini paylaşacağı hayat arkadaşını seçiyor. Bunun için velisine
ve işin erbabı olan
insanların klavuzluğuna
ihtiyaç vardır. Bu konuya
gerekli olan ihtimamın gösterilmemesinden dolayı genç neslin evliliklerin bir
çoğu ilk yıllarda başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Bunun için İslam dini,
eş seçimi konusunda
dikkat edilmesi gerken bir
çok hususu tavsiye etmektedir. Eğer bu
tavsiyelere uyulursa bir
çok evlikik daimi ve payıdar
olacaktır
İSLAM AÇISINDAN EVLİLİK
Bu meyanda
İslamın mukaddes aile yuvası hakkında üzerinde
durduğu bazı konulara
değineceğim:
Evlilik aslında sevgi ve
saygı ve karşılıklı fizyoljik ve
psikolojik ihtiyaçların
giderilmesine dayalı bir toplu sorumluluk sözleşmesidir. Tabiki evlenmek
ve yuva kurup
evlat sahibi olmak tabii
bir ihtiyaçtır. Allah c.c ve sevgili Peygamberimiz bu tabii ve fıtri ihtiyacın usulüne
göre ber taraf edilmesini emir
buyurmuşlardır. Bunun işçindir ki
Peygamber efendimiizn hadislerinde
evliliği ve dolayısıyla aile
yuvasını yer yüzündeki en
güzel bina olarak
tanımalmıştır. “İslam dinine
Allah nezdinde evilikten daha sevimli ve
daha aziz üstün bir bina inşa edilmemiştir.” Evlilkle elde
edilen huzur ve kaynaşma hakkında
ise İmam Caferi Sadık hazretleri
şöyle buyurmaktadır: “
Allah erkek için
kendisine ısınması, şehevi ihtiyaçlarını temin etmesi ve evlatlarına anne olması için kadınlar yaratmıştır” Tabiki
kadınlar içinde kaynaşmaları
ve evlatlarına baba
olacak erkekler yaratmıştır. İnsan
evlenerek huzur ve sükunetini
yakalayıp meşru çerçevede
şehevi isteklerini bertaraf etmenin yanı
sıra, evlilk sayesinde insan bir
çok çeşit ahlaki
erdem ve faziletle donanmış
oluyor. Bunun içindir ki İslam
kültüründe ve öğretilerinde
evlenmeyen kimsenin imanı ve dini eksik
oarak tanımlanmaktadır. İnsan
evlenerek imanının yarsını şeytanın
şerrinden ve vesveselerinden veya iğfalinden
korumuş olur. “ Evlenen kimse imanının yarısnı kurtarmışır. Diğer yarısının korunması için allahtan korksun”
Evlilkle insan hem maddi ve hem de
manevi tahareti elde etmiş olur. Gerçek
insani kimliği ve kişilği şekilenmiş
olur. Yani insan evlilikle onur ve
kıvamını yakalamış olur. Kasıtlı olarak
bu mukaddes görevi ihmal etmek
saplantılara ve ahlaki çöküşe sebebiyet verir. Hem birey ve hem de
toplum için ciddi tehlikeleri
beraberinde getirir