Tarih: 15.05.2015
Hatip:
Hamburg İslam Merkezi Başkanı Ayetullah Ramazani
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Hamd Alemlerin Yüce Rabbi olan Allah’a olsun.
Bizi doğru yola hidayet eden odur. Eğer O’nun hidayeti olmasaydı doğru yola gelmiyecektik.
Ona iman ediyoruz. Ona güveniyoruz, Ona tevekkül ediyoruz, Ona
ibadet ediyor ve Ondan yardım ve medet
talebinde bulunuyoruz. Salat ve selam ise kalblerimizin mahbubu,
nefislerimizin munisi, günahlarımızın şefaatçısı ve hastalıklarımızın tabibi sevgili Peygamberimiz
Hatemul Enbiya, Rahmetenlilalemin Hz.
Muhammed Mustafa ile risaletinin ve ilminin varisi ve
sünnetinin muhafızı olan mutahhar Ehl-i Beyti ile mucadele
ve dava arakadaşlarından seçkin Ashabının üzerine olsun.
Allah’ın rahmeti ve bereketi ise tüm
müslümanların ve bilhassa burada hazır bulunan muhterem
bacılar ve değerli kardeşlerin üzerine olsun.
Başta kendi nefsim
olmak üzere hepinizi İlahi takvaya, Allah’ın emirlerine sarılmaya
ve yasaklarından ise kaçınmaya davet ediyorum.
Takva en iyi azık
cennetin anahtarı ve cehennem
ateşine karşı ise
koruyucu siperdir.
İslam insan hayatı
başta olmak üzere
büütün canlı varlıkların bu cümleden
bitkilerin. Ağaçların,
hayvanların, haşeratın vesaire tüm varlıkların hayatına büyük
bir önem atfetmektedir. Bu öneme binaen bütün
varlık türleri için
bir çok çeşit
haklar öngörmüştür. Örneğin Kur’an açısından bitkilerin
hayatlarının korunması ve
muhafazası haiz olduğu
öneme binaen ilahi
rahmetin bir parçası
olarak tanımlanmıştır. “ Allah’ın
rahmetinin eserlerine bir
bak, yeri ölümünden sonra
nasıl ihya etmektedir.” Rum 50
Bitkisel hayattan daha üstün
bir hayat aşamasına sahip olan
hayvanlar tabiki daha
fazla bir hakka
sahip bulunmaktalar. Dolayısıyla onların
hayatına azar ve eziyet olacak
hareket ve davranışlardan kaçınmalıyız. İnsani hayat
konusunda ise Kur’anı
Kerim şöyle buyurmaktadır: “ nefislerinişz birbirinizi
öldürmeyin. Allah size karşı
merhametlidir.”
Ayetler ve rivayetlerin mana ve içeriğine
dikkat ettiğimizde, maddi hayata
sahiplenmenin ilahi rahmetin
bir tezahürü olarak göreceğiz. Bitkiler ile
hayvanların hayat hakları
arasında İslam çok şey
söylemiştir. Detaylı bilgi için ilgili
kaynaklara baş vurmak
gerek. 3 Burada biz İmam
Muhammed Bakır ve İmam
Caferi Sadık a.s dan ihtiyaca
binaen değil de keyif ve
eğlence için avlanmanın günah oluşu
ile ilgili bir
rivayeti nakledeceğiz. Imam bakır
a.s şöyle buyurmaktadır:
سَأَلْتُهُ
عَمَّنْ يَخْرُجُ عَنْ أَهْلِهِ بِالصُّقُورَةِ وَ الْبُزَاةِ وَ الْكِلَابِ
يَتَنَزَّهُ اللَّيْلَتَيْنِ وَ الثَّلَاثَةَ هَلْ يَقْصُرُ مِنْ صَلَاتِهِ أَمْ
لَا يَقْصُرُ قَالَ إِنَّمَا خَرَجَ فِي لَهْوٍ لَا يَقْصُر
Eğlenmek için yanında
kartal ve köpeğide beraberinde
alıp evinden çıkan ve bir
iki gün evden uzak kalan insan
namazını kasır mı
kılar, tam mı kılar? İmam eğlence
için ava çıktığığından dolayı namazını
tam kılar, Buyurdu. Imam
Caferi Sadık hazretleri de
şöyle buyurmaktadır: Evının ve
ayalının azığını temin etmek için ava giderse namazını
kasır etsin. Ancak fazlalık için
eğlence için çıkarsa namazını kasır edemez ve yaptığı
iş hayırlı bir iş
değildir. İslam söz insan hayatına gelince, hayatının her aşamasını en mükemmel bir
şekilde savunmaktadır.
Örneğin daha bir
günlük nutfe iken
bunu kurtaj etmeye cevaz
vermemektedir. Eğer bir nutfe
kurtaj edilirse, Anne
rahminde kaldığı günler ve
gelişim merhaleleri nazarı
itibare alınarak diyyet
ödemesi yapılır. furcht vor Gott und zum Gehorsam gegenüber Seinen
Saygın korunması lazım
gelen bir hayata
kast eden ve tecavüzde bulunan
kimse mucrim. suçlu ve
cezaya mustahak olarak tanımlanmıştır. Bu kanıta
binaen insan kendi
hayatı veya başkalarının hayatına
bir zarar verdiremez. Tam aksine
İslam fıkhına göre
saygın bir nefsi
koruma imkanlarına sahib
olan kimseye, o nefsi insan hayatını korumak için her türlü çabayı
göstermesi vaciptir.
İnsanların hayatını korumak
hususunda hiç kımse
lakayd ve ilgisiz kalamaz. İnsan hayatını
kurtarma veya öna yönelik
zararı engelleme gücü
olduğu halde bunu
yapmazsa, ve o kişi
ölse veya yaralansa, bu
kişi suçlu ve günahkar
telakki edilir. Yani suçlu
ve kusurlu olduğu
tesbit edilirse, cezalandırılır. Buna
binaendir ki İslam
intiharı ciddi bir şekilde
nehy etmekte
alıkoymaktadır Ayeti celile
şöyle buyurmaktadır.
« لَاتَقْتُلُواْ أَنفُسَكُمْ إِنَّ
اللَّهَ كاَنَ بِكُمْ رَحِيمًا وَ مَن يَفْعَلْ ذَالِكَ عُدْوَانًا وَ ظُلْمًا
فَسَوْفَ نُصْلِيهِ نَارًا وَ كَانَ ذَلِكَ عَلىَ اللَّهِ يَسِيرًا»
“Kendinizi birbirinizi öldürmeyin.
Şüphesiz Allah size karşı sürekli merhamet edendir. Kim
haksızlık ve yulümle bunu
yaparsa, yakında onu ateşe koyacağız.
Bu Allah için pek kolaydır.” Nisa 29.30 .
Bu ayetin genel
bir hüküm içerdiği ve her
türlü katil ve öldürmeye
bu cümleden intihara şamil
olduğu apaçıktır. Hem bu ayete
istinaden ve hem de
İmam Caferi Sadık
Hazretlerinin Ceddi Allah Resulünden nakletiği
bir hadise binaen,
İntihar mutlak anlamda haram
kıloınmıştır. Hadiste şöyle
deniliyor:
«مَنْ
قَتَلَ نَفْسَهُ مُتَعَمِّداً فَهُوَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِداً فِيهَا قَالَ اللَّهُ “Kim
kasıtlı olarak bir kimseyi
öldürürse cehennem ateşinde
sürekli kalacaktır „ İmam
Bakır a.s hazretlerinden varit olan
bir hadiste şöyle
denilmektedir: «إِنَّ
الْمُؤْمِنَ يُبْتَلَى بِكُلِّ بَلِيَّةٍ وَ يَمُوتُ بِكُلِّ مِيتَةٍ إِلَّا
أَنَّهُ لَا يَقْتُلُ نَفْسَهُ» Mümin her
türlü belaya maruz
kalabilir, her türlü ölümle ölebilir ancak intihar etmez. İslamın hayat ve
bilhassa insan hayatı
ile ilgili ahkamına
bir göz attığımızda, İslamın insan
hayatının azami bir
derecede savunduğunu ve kutsadığını
görmekteyiz. İnsanın hayatına
ve canına yönelik
bir kasıt ve zarar
söz konusu olduğunda
devreye geçmekte ve
ilgili hükmünü vaaz etmektedir. Örneğin
eğer bir kimse,
bir başkasının öldeürmeye
zorlansa ve öldürmediği
takdirde kendisinin öldürüleceği tehdidi
dahi söz konusu olursa, İslamın hükmü velevki canı
pahasına olursa dahi
başka birisini öldüremez. Başka bir
hükümde ise eğer kişi bir
canı kurtarmak için
elinden bir şey
geliyorsa, duruma seyirci
kalması ve bir şeyler
yapmamasına izin verilmemiştir.