Tarih: 16.05.14

Hatip: Hamburg İslam Merkezi Başkanı Ayetullah  Ramazani

 BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd Alemlerin Yüce Rabbi olan
Allah’a olsun. Bizi
doğru yola hidayet eden odur. Eğer O’nun hidayeti olmasaydı doğru yola gelmiyecektik.
Ona iman ediyoruz. Ona güveniyoruz, Ona tevekkül ediyoruz, Ona
ibadet ediyor ve Ondan yardım ve medet
talebinde bulunuyoruz. Salat ve selam ise kalblerimizin mahbubu,
nefislerimizin  munisi, günahlarımızın şefaatçısı ve hastalıklarımızın tabibi sevgili Peygamberimiz
Hatemul Enbiya,  Rahmetenlilalemin Hz.
Muhammed Mustafa ile risaletinin ve ilminin varisi ve
sünnetinin muhafızı olan mutahhar Ehl-i Beyti ile   mucadele
ve dava arakadaşlarından seçkin Ashabının üzerine olsun.
Allah’ın rahmeti ve bereketi ise tüm
müslümanların ve bilhassa burada hazır bulunan muhterem
bacılar ve değerli kardeşlerin üzerine olsun.

 Başta kendi nefsim
olmak üzere hepinizi İlahi takvaya, Allah’ın emirlerine sarılmaya
ve yasaklarından ise kaçınmaya davet ediyorum.
Takva en iyi azık 
cennetin anahtarı ve cehennem 
ateşine  karşı  ise 
koruyucu  siperdir.

 İlahi  kanun bir  başka 
adıyla şeriat, insan 
yaşamıyla  ilgili  tüm 
hususları  kapsamaktadır.  Bu 
cümleden emir ve  yasaklar  veya 
helal ve  haramlardan  ibaret 
olan  vecibeler. Tabiki bu
meyanda   kesin  haram veya 
helal  kapsamında  olmayan 
mubah, mustahab ve  mekruh  olarak 
tanımlanan  diğer  bir 
takım hususlar ve  kategoriler  vardır. Bunların hepsi kendi  payına 
insanın  manevi  rüşd ve 
tekamulüne  katkı  sağlar.

 Teklif sorumluluğu biri  itikadi ve  diğer  
ameli  olmak  üzere 
iki  ana başlık  altında 
toplamak  mümkündür.

 

a -İtikadi 
sorumluluk: 

 İtikadi  sorumluluktan  maksat 
insanın  kalbi,  fikri ve 
düşüncesiyle ilgili   hususlardır
ve  insan 
bu  durumları tanımak  için 
sağlıklı bir  metot  kullanmakla 
yükümlüdür.  Allah’ın varlığıyla  ilgili 
ilim, Allah’ın birliği, Allah’ın gücü ve 
kudreti. İnsan  aklı  yettiği 
oranda  akli  delillerle, akıl  yetersiz 
geldiği  zaman  şer’i 
delillerle bu itikadi 
konularda  kesin  bir 
bilinç ve  yakin  hasıl etmelidir.


 Müstahablar: Günlük  nafile 
namazlar  gibi, eğer  insan 
bunları eda edebilirse kendisine 
sevap  yazılır  ve 
mükafat  verilecektir. Ama  eğer  
bunları  terk ederse  onun için günah  yazılmaz ve 
bundan dolayı  hesaba  çekilmez.

 Mekruhlar: Yapılmaması daha  iyi 
olan ve  terkedildiğinde  insana 
sevap  verilen,  işlendiğinde de    kişinin 
günahkar  sayılmadığı  hususlardır.

 Mübahlar: 
Yapılmasıyla  yapılmaması  arasında 
bır  fark  olmayan 
hususlardır.  Hayatın büyük  bir 
kısmı  mübahlardan  oluşmaktadır.

  Örneğin Peygamberin  bedenen 
miraca  yükselişini veya    ölümden sonra  dirilişin 
cismani oluşuna  akli
delillerle  yakin  hasıl 
etmek  mümkün  değildir. 1


b -Ameli
sorumluluk

Mükellefin  kendileriyle 
amel etmesi gereken  yükümlülükler
de  ikiye  
ayrılmaktadır.

 Birincisi: Salt ameli  yükümlülükler.

 Bu tür  yükümlülükler  yalnızca 
akıl  ile  algılanabilirler. Allah ta  bunları teyid 
etmekteler. Örneğin adaletin 
güzelliği ve   zulümün de  çırknliği, 
emanetin  sahibine  iadesi, bir 
iyilik  yapana veya nimet  sahibine 
karşı şükranlığı ifade etme  gibi
hususları, şari tarafından hiç  bir nakli
delil olmadan herkes  kendi  aklıyla 
anlıyabilir. Bu 
saydıklarımız  aslında  şu usul 
kuralına örneklik  teşkil etmektedir:
“ Akıl neye  hükmediyorsa
şeriatta  ona  hükmeder ve 
şeriat  neye  hükmediyorsa akıl da  ona 
hükmeder”

İkincisi: Nakli ameli 
yükümlülükler:

 Bu yükümlülükler,  aklın  idrakından aciz  olduğu halde  ancak 
hiç bir  zamanda  inkar 
etmediği  hususlardır. Çünkü hakim  olan Allah’ın hikmetine  binaen insanları   namaz, 
oruç  ve  zekat 
gibi  ibadetleri  yapmakla 
mükellef  kıldığını  bilir.  
Aklın tek  başına  bunları idrak edemediği  apaçıktır. 
Bu  hususlar fıkhi  açıdan ikiye 
ayrılmaktadır.

 Birinci 
Bölüm: Mevzui  ahkam 
diye  adlandırılmakta,
mulkiyet,  evlilik, sağlık vesaire   gibi 
hususlar. 

İkinci 
Bölüm:
Teklifi  hükümlerdir  bunlar 
fakihler  tarafından  beş 
kategoride  ele  alınmaktadır.

Farzlar, haramlar, mustahablar, mubahlar ve 
mekruhlar.

Mevzui ve  teklifi  ahkamın dışında  kalanlar 
ise ahlak çerçevesinde  ele 
alınmaktalar. Gıybetin,  iftiranın
ve emanete  hıyanetin haram 
oluşu gibi.

1-     
Haşrin  cismani 
oluşunun aklen de  ıspat  edilebileceğini  savunan 
alimler  vardır. Bu  cümleden İbni 
Meysem Behrani. Kevaidul Haram Kitabı. S 117.  Siveri Elhilli s 117.

Irşadu 
Talibin ila  Menabi-ul
Musterşidin  s 276.  Ellevamiul 
İlahiye fi  Mebahisil Kelamiye s
222

 

 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment